Okulumuz Tarihcesi
|
TARİHÇEMİZ
KONYA LİSESİ TARİHÇESİ
1. Konya İdadisi 1889 -1913
2. Konya Sultanisi 1913 – 1923
3. Konya Erkek Lisesi 1924 – 1972
4. Konya Gazi Lisesi 1973 – 1998
5. Konya Lisesi 1998 – 2005
6. Meram Konya Lisesi (Anadolu) 2005-
KONYA LİSESİNİN EĞİTİM VE ÖĞRETİM TARİHİ
Selçuklu Devleti’ne başkentlik yapmış olan, Konya İli bilim ve sanat merkeziydi (1086–1299) Bu özelliğini eskisi kadar olmasa da Karamanoğulları ve Osmanlılar zamanında da sürdürmüştür. Tanzimat’a kadar başlıca öğretim kurumu medreselerdi. Medreseler sultanlar, komutanlar ve varlıklı kişilerce vakıf yoluyla kurulan yüksek dereceli öğretim kurumlarıydı ve giderleri de vakıf gelirleriyle karşılanırdı. Medreseler Selçuklular ve Osmanlılar zamanındandan Tanzimat’a kadar yönetici, kadı ve ulema yetiştirerek yararlı olmuşlardır. Ancak 1836’dan sonra çağdaşlaşma ve değişime ayak uyduramadıkları için 1925 yılında çıkarılan Tekke ve Medreselerin kapatılması kanunu ile medreseler kapatılmıştır. Bu süreç içerisinde Konya’da öğretim kurumları sürecine baktığımızda batıdaki gibi öğretim yapan okullar açılmaya başlamış, daha sonra ise 1856 Islahat Ferman’ından bir yıl sonra kurulan Maarif-i Umumiye Nezareti,1869 yılında “Maarif-i Umumiye Nizamnamesi “adı altında bir nizamname hazırlanarak bazı okulların açılmasına karar verilmiştir. Bu okullardan biriside öğretmen yetiştirmek amacı ile kurulması öngörülen Dar-ül Muallimler idi. O zaman Dar-ül Muallimin Osmanlı sınırları içinde yalnız İstanbul ‘da varken, 1875 yılında da Girit’te, Bosna ‘da ve Konya’da açılmıştır. Dar-ül Muallimin Konya’da ilk defa Nizamiye Medresesi civarındaki bir binada açılarak eğitime başlamıştır. Konya’da idadi ilk kez Nizamiye Medresesi’nde 1 Eylül 1889 yılında açılmıştır, daha sonra sınıf sayısı artırılarak, 1891 yılında bugünkü Karma Ortaokulu’nun bulunduğu binaya taşınmıştır. 1893 yılında yatılı kısmı ilave olmuş ve Okul, Konya idadisi adını almıştır. Binanın kullanımına başladığı ilk yıllarda, dönemin padişahı Sultan Reşat (V. Mehmet, 1909–1918) zamanında yapılan ve Mimar Muzaffer ‘in Konya’daki ilk yapılarından olan Dar-ül Muallimin binası, Mütareke sonrasında (Mondros -30.10.1918)kısa bir süre İngiliz, sonra İtalyan işgal kuvvetlerinin karargahı olmuştur, daha sonra bir ara Askeri Rüştiye olarak kullanılmıştır. Yapı kurulduğu günden günümüze kadar çeşitli eğitim dönemleri ve farklı okul adları ile anılmıştır. Cumhuriyetten sonra, 1923 ‘den 1934 ‘e kadar bu binada eğitim veren Dar-ül Muallimin 1934’e kadar, Muallim Mektebi, Konya Erkek Öğretmen Okulu olarak adlandırılmakla birlikte, yine 1929 tarihli bir Vilayet Albümünde okulun adı Erkek Muallim Mektebi olarak geçmektedir. Erkek Muallim Mektebi’nin (Erkek Öğretmen Okulu)1934 yılında Adana’ya nakledilmesi üzerine yapı, Konya Erkek Lisesi’ne verilmiştir. Daha sonraları ise 1934–1972 tarihleri arasında, Gazi Lisesi ve 1997’den günümüze kadar Konya Lisesi adlarıyla kullanılmıştır. Yine Konya Lisesi adı ile eğitime devam etmektedir. 23 yıl Konya İdadisi olarak anılan okul, 10 yıl Konya Sultanisi, 49 yıl Konya Lisesi, 1971/97 yılına kadar Gazi Lisesi, günümüzde ise yeniden Konya Lisesi adı altında eğitime devam etmektedir. Konya Lisesini 3 eğitim dönemi içersinde incelemek mümkündür. 1- İdadi Dönem 2- Sultani Dönem 3- Konya Erkek Lisesi Dönemi İdadi Dönemi Konya’daki en eski genel amaçlı lise olan Konya Meram Gazi Lisesi 1889 yılında Konya İdadisi adı ile eğitim öğretim hayatına başlamıştır. Okul Türkiye’deki yüz yıllık eğitim öğretim süresini geçen kırk yedi genel liseden biridir. 1 Eylül 1889 yılında Konya İdadisinin öğretime başlamasıyla öğretmen okulu binasından yararlanılmış ve 7 yıllık idadinin ilk üç yılı rüştiye, sonraki dört yılı idadi sınırlarıydı iptidai mektebini bitirenler idadinin birinci sınıfına rüştiyeyi bitirenler idadinin dördüncü sınıfına geçebiliyorlardı. Konya İdadisi açıldığı tarihte ancak 8 öğrenci bulabilmiş ve bu sayının İdadi’ye ilginin azlığından, kaynaklamadığını, bunun nedeninin öğretmen okulunun varlığını çevreye duyurulmamış olmasından kaynaklanmıştır, daha sonra Konya Lisesi gibi büyük bir binaya taşınınca öğrenci sayısında önemli bir artış olmuştur. İdadinin yatılı hale getirilmesi de öğrenci sayısını artıran etkenlerden biridir. Rüştiye öğrenimini tamamlayan öğrenciler, bölge okulu haline gelen İdadi bölümüne alınarak öğrenimlerini devam etmişlerdir, İdadi bölümünde, öğrenimlerini tamamlayan öğrenciler, idadi diploması alarak, yüksek okullara girme olanağı sağlanmıştır. İdadilerin açılmasının, uzak bölgelerdeki gençlere yüksek öğrenim yapma yolunu da açmış olduğundan, Konya idadisinden mezun olanlar hukuk, harbiye ve veteriner mekteplerine girdikleri görülmektedir. Konya idadisi ilk binasında 1889–1890 öğretim yılını geçirmiştir. İkinci öğretim yılında, Güreba Hastanesi (Karma Ortaokul Binası) olarak yaptırılmıştır; fakat hiç kullanılmamış, büyük binaya taşınmıştır. Bu binada 1934’e kadar 43 yıl kalmıştır,1934’te Erkek öğretmen lisesi kapatılınca bina Gazi Lisesi olmuştur. Türk orta öğretim sistemi içinde böylesi seçkin bir yere sahip olmasına rağmen hakkında yeterli çalışmaların yapılmaması ve bazı idarecilerin kurumun önemini kavrayamaması sebebiyle bugün Konya İdadisi’nin açılışı hakkında fazla bir bilgiye sahip değiliz. Basında yer alan bir iki haber dışında bilgi veren en önemli kaynak 1951 yılında Hüseyin Köroğlu’nun İdadinin ilk öğrenci ve mezunlarından Faik Soyman ile yaptığı röportajdır. Ancak bu görüşmelerle ilgili metnin bir kısmı bulunamamıştır. Bunlardan derlediğimiz bilgiler ve Konya Vilayet Salnamelerine göre Konya İdadisi’nin açılışını şu şekilde ifade edebiliriz. Konya İdadisi 1 Ekim 1889 tarihinde açılmıştır. Konya Vilayeti 1896 nizamnamesinin öngördüğü bütün şartları taşımaktadır Konya’nın 1884 yılındaki nüfusu, 38103, hane sayısı da 17020'dir. Ayrıca Konya’da Ermeni ve Rum nüfusu da bulunmakta idi ve bunlara ait okullarda 120 erkek, 106’kız olmak üzere toplam 226 öğrenci vardır. Konya o günün şartlarına göre sadece büyük bir şehir değil, ayrıca kendine beş sancağın (Konya, Antalya, Hamidabat, Burdur, Niğde) bağlı olduğu büyük bir ilin de merkezi idi. Buna rağmen bir idadiden yoksun idi. Oysa Konya’dan daha küçük olan Kastamonu, Edirne gibi yerlerde birer idadi açılmıştı. Osmanlı Devleti yöneticileri idadileri açarken belli bir program içinde hareket etmek yerine bölgede yaşayan insanların özel çabalarına uymayı tercih etmiştir. Konya İdadisi’nin açılışı dönemin Konya Maarif Müdürü olan Tahsin Bey’in kişisel gayretleriyle harekete geçinceye kadar gerçekleşememiştir. Sultani Dönemi Konya Osmanlı Devletinin büyük illerinden biriydi. Bu nedenle Sultani açılacak illerin başlarında bulunuyordu. Çok geçmeden Sultani’nin açılacağına dair haberler gelmeye başladı. Maarif Nezaretinin Konya Maarif Müdürlüğüne gönderdiği yazıda Sultaninin 1913 yıllının Eylül ayında açılacağının, bunun için gerekli hazırlıkların yapılmasının, bu maksatla atmış bin kuruşluk havalenin çıkarıldığı bildiriliyordu. Bu günlerde Konya’ya daha önce gelen ikinci Manastır idadisi Yozgat’a taşınmıştı. Aynı tarihte Konya İdadisi de Sultaniye çevrilmiştir. Böylece 1913 Eylül’ün de Konya Sultanisi açılmış oldu. Sultani beş yılı ilkokul, yedi yılı da Sultani olmak üzere on iki yıl eğitim verecekti. İdadiden Sultaniye geçerken okulun öğretim heyetinde bir değişiklik olmamıştır. Yalnızca Türkçe ve Edebiyat dersleri birleştirildiğinden bu dersin öğretmenliğine Rasim Haşmet Bey tayin olmuştur. Konya İdadisi’nin Konya Sultanisi'ne çevrilmesi sadece bir tabela değişikliğinden ibarettir; çünkü okulun, ne binası, ne sınıfları, ne lâboratuarları, ne ders araç ve gereçleri, ne de öğretmenleri değişmemiştir. Konya İdadisi yazan tabela indirilmiş yerine Konya Sultanisi yazan tabela takılmıştır. Genel olarak Sultani müfredat programları incelendiğin de İdadi dönemin de olduğu gibi, ders dağıtım çizelgelerinde kısa sürelerde büyük değişiklikler ortaya çıkmamıştır. Sultani döneminde ağırlık fen ve kültür derslerine verilmiştir, din derslerine verilen önem, İdadi dönemi ile karşılaştırıldığında bir azalma ortaya çıkmıştır; ancak Edebiyat şubeleriyle Fünun şubeleri karşılaştırıldığın da Edebiyat şubelerinde dini derslere daha fazla önem verilmiştir; ayrıca Fünun şubelerinde okutulmayan Arapça ve Farsça dersleri bütün Edebiyat şubelerinde okutulmuştur. . Sultani ders programları İdadi dönemindeki gibi sık sık değişikliklere uğramamıştır. Araştırılan kaynaklarda bunun sebebinin, Sultani dönemin, İdadi dönemden, daha az süre eğitim vermiş olmasından kaynaklanmıştır. 1915 yılından itibaren Sultani’de yabancı dil eğitiminin kurs sistemiyle verildiğini. Sultani müfredat programlarında yabancı dil olarak İngilizce de gösterildiği halde bu ders seçilmemiştir. İdadi’de okutulmayan Almanca dersi Sultani’ye konmuştur. Ancak öğrencilerin çoğunluğu yabancı dil tercihlerini Fransızca lehinde kullanmışlardır. Sultani’ye Almanca dersinin konmasının sebebinin siyasi olduğu düşünülmektedir; bununla birlikte şunları söyleyebiliriz: Birinci olarak 1900’lü yılların ilk yarısında Fransızca, şimdi İngilizce’nin sahip olduğu duruma sahipti, dolayısı ile veliler ve öğrenciler Fransızca’yı tercih ediyorlardı. İkinci olarak savaş yıllarında Sultani’de öğrenci çok azdı. Nitekim bu yıllarda Almanca’yı seçen öğrencilere baktığımızda her sınıfta sayılarının üç, dört civarında olduğunu görürüz. 1915 yılında neşredilen müfredat programında Lisan-ı Osmani adıyla okutulan dersin ikinci sınıfında yer alan gramer konuları birinci sınıfa alınmıştır. 1913 programında yedinci sınıfta okutulan Tarih-i Osmani konuları, sekizinci ve dokuzuncu sınıfa alınmış, ayrıca 18. asırda Avrupa, Fransız İnkılabı, Avrupa’da kurulan yeni devletler gibi konular ilave edilmiştir. Onuncu sınıfın programına on yedinci asır Avrupa Tarihi konmuştur. Yabancı dil dersleri konusunda önemli bir süreç başlatılmış öğrencilerin niçin yabancı dili okulda öğrenemedikleri konusu ele alınmıştır. Daha iyi yabancı dil öğretmek için neler yapılacağı konusu tartışmaya açılmıştır. 1913 yılı programı ile Sultaniler, devre-i ula ve devre-i seciye olmak üzere iki devreye ayrılmıştır. Sultani, İdadi’ye göre daha yüksek dereceli okul olarak eğitim vermiştir. 1913 yılında eğitime açılan, Konya Sultanisi, beş yılı ilkokul, yedi yılı da Sultani olmak üzere toplam oniki yıl eğitim vermiştir; fakat 1922 yılında Sultanilerde eğitim süresi onbir yıla indirilmiştir. Yine Sultanide Beş sınıf İlkokul, Yedi sınıf da Sultani olmak üzere toplam 12 Sınıfta ders verilmiştir. Konya Sultanisi’nde 1913 yılında 30 paralı yatılı,32 parasız yatılı,238 gündüzlü olmak üzere toplam 300 öğrenci bulunmaktaydı. Konya Sultanisinin açılışından az bir zaman sonra Birinci Dünya Savaşı başlamış.1914’te başlayan ve 1918 de yenilgiyle sona eren bu savaşta imparatorluk yıkılmış, savaş sırasında okullarda öğretim Aksamış, yokluklar nedeniyle normal bir çalışma gerçekleşmemiştir. Konya Sultanisi’nin savaş yıllarındaki en büyük problemi, öğrencinin olmamasıdır. Bunun nedeninin ise, seferberlik ilanından sonra yaşı on yediyi bulunlar askere alınmasından kaynaklandığını kaynaklardan öğreniyoruz. 1917, 1918, 1919 yıllarında son sınıflarda hiç öğrenci okumamıştı. Sonrasında sekiz yıl süren savaşlar bitmiş barış dönemi başlamış. Cumhuriyet ilanından önce Türkiye’de ortaöğretim veren iki okul vardı. İdadi ve Sultani, İdadilerin amacı öğrenciyi doğrudan doğruya sanat, ziraat ve ticaret hayatına başlatmaktı. Sultanilerin amacı ise; yüksek mesleklere karşı tam bir hazırlık Cumhuriyetin ilanından sonra İdadi ve Sultanilerin lise adı altında toplanması kararlaştırılmış ve bu karar üzerine Konya Sultanisi 1934 yılının sonlarına doğru Gazi Lisesi’ne çevrilmiştir. Konya Erkek Lisesi Dönemi Heyeti ilmiyelerde alınan kararlar doğrultusunda Türkiye’de liseler açılmaya başlanmış olup, bu gelişmelere paralel olarak 1923 yılının Ekim ayının sonlarına doğru Konya Sultanisi adı kaldırılarak Konya Erkek Lisesi açılmıştır. Okul liseye çevrildiği halde sınıf sayısında, müfredat programlarında, öğretim ve yönetim heyetinde herhangi bir değişiklik yapılmamış ortada var olan tek değişiklik sadece tabeladan ibarettir. Konya Lisesi’nde de öğretim sultanide olduğu gibi eğitim paralı olarak verilmiştir. Yatılı ve yatılı olmayan öğrencilerden ücret alınarak, alınan bu ücret bölgelere göre değiştiği gibi, zamanla da değişirdi. 1924 yılında alınan ücret, gündüzlüden yılda altı lira, yatılıdan doksan lira iken bu parayı veli,üç taksit şeklinde de ödeyebilirmiş. Gündüzlü öğrenciler ödeyebilecek durumda değillerse, fakrühal’lerini belgelemek koşulu ile ücretsiz okuduklarını öğreniyoruz. Alınan ücret 1925 tarihinde, Edirne, Konya, Bursa’da gündüzlü 15, yatılı 100 TL. İstanbul ve İzmir’de ise, gündüzlü 18, yatılı 130 TL. olup, paralı öğretim daha sonra, 1926–1927 öğretim yılında kaldırılmıştır. Konya Lisesi’nde Sultanî’den kalan ilkokul, 1926 yılına kadar öğrenimini sürdürmüştür. 1926–1927 öğretim yılında kaldırılmıştır. 1926 yılından itibaren Konya Lisesi’nin öğrenci mevcudunda da bir artış olmuştur, bu yıl Konya Lisesi’nin birinci sınıfı iki şubeli olmuştur. Bu durum otuz yedi yıldır eğitim-öğretim faaliyetine devam eden kurumda ilk defa uygulanmıştır. Öğrenci mevcudunda ortaya çıkan bu artışın sebebi, medreselerin kapatılması, yeni açılan devlet dairelerine memur alınması, okuyanların yaşam düzeylerinin iyi olmasından kaynaklandığı düşünülmektedir. Nüfus artışı, okullara halkın rağbeti, öğrenci sayısını dolayısı ile diploma alanların sayısını da artmış, 1936 yılında liseden mezun olanların sayısı 389’a ulaşmıştır. Öğrenci sayısı arttıkça eski bina yetersiz kalmaya başlamış, 1934–1935 öğretim yılında Lise bu günkü binasına taşınmış, yeni binaya taşındığı tarihte okul 45 yıllık bir eğitim öğretim hayatını geride bırakmış olup, Laboratuarları, işlikleri, matbaası, hatta öğretmen okulundan kalan araç ve gereçlerle okul olgun, oturmuş ve verimli bir lise olmuştur. Bu dönemde Lise, öğrencileri seçme sınavlarında üstün başarılar göstermiştir. Kültür Bakanlığınca Avrupa’ya yüksek öğrenim için gönderilecek öğrencileri seçmek için 1934’te açılan imtihanda kazanan on öğrenciden dördü, 1937’de on öğrenciden üçü Konya Lisesi mezunu olduğunu incelenen kaynaklardan öğreniyoruz. 1936–1937 öğretim yılında Konya Lisesi’nde şube sayısı, birinci devrede üç, ikinci devrede on bir olmak üzere toplam on dört olmuş olup, Diploma alan öğrenci sayısı birinci devreden 692, ikinci devreden dört olmak üzere toplam 1176’ ya ulaşmıştır. Konya Lisesi bu ismi taşıdığı sürece çalışmalarını iki binada sürdürmüştür.1923–1934 tarihleri arasında daha önce İdadi’nin ve Konya Sultanisinin içinde öğretimini sürdürdüğü binada kalınmıştır. İkincisine 1934–1935 öğretim yılında taşınılmıştır. Konya Darül muallimini için yapımına 1910 yılında başlanan ve 1917 yılında tamamlanan neoklasik mimari tarzında olan bu binayı 1934 yılına kadar Konya Erkek Muallim Mektebi olarak kullanılmıştır. Erkek Muallim Mektebi kapatılınca bina Konya Erkek Lisesi’ne verilmiştir. Nüfus artışı, okullara halkın rağbeti, öğrenci sayısını dolayısı ile diploma alanların sayısını da artırıyordu. 1936 yılında liseden mezun olanların sayısı 389’a ulaşıyor.
GAZİ LİSESİ VE KONYA LİSESİ DÖNEMİ
Okul 1973-1974 öğretim yılında Konya Gazi Lisesi ismini almış olup 1998 yılına kadar bu isimle eğitim – öğretimini sürdürmüştür. 1973 yılında Cumhuriyetin 50. kuruluş yılı olduğunu yapılan kutlamalara okulun yeni ismiyle katıldığı bilinmektedir.
Gazi lisesi bünyesinde Yabancı Dil Ağırlıklı Lise eğitim- öğretime başlamış 1998 yılında okul, Konya Lisesi ve Gazi Lisesi olarak ikiye ayrılmış bu şekliyle bir yıl eğitime devam etmiştir. Daha sonra her iki okul Meram Konya Lisesi adı altında birleştirilmiştir.
MERAM KONYA (ANADOLU) LİSESİ DÖNEMİ
2005 – 2006 öğretim yılında Yabancı Dil Ağırlıklı Liselerin Anadolu Liselerine dönüştürülmesi nedeniyle okul Meram Konya (Anadolu) Lisesi ismiyle eğitim – öğretimine devam etmektedir.
KONYA LİSESİ’NİN MİMARİ ÖZELLİKLERİ
Konya Lisesi, Güneyde eski adı ile Ferit Paşa Caddesi, bugünkü adı ile Atatürk Caddesi ile batıda Amber Reis Caddesi’nin kesiştiği köşededir. Kuzeyinde Muzaffer Hamit Sokağı, doğusunda ise hayat sokağı ile çevrilidir.
Oldukça geniş bir bahçe ile çevrili olan Gazi Lisesi’nin güneye bakan ön cephesi ile batıya bakan yan cephesi park şeklinde düzenlenmiştir. Okulun kuzeye bakan arka cephesi ve doğuya bakan yan cephesinde ise bahçe daha geniş olup, buraya bazı ek tesisler yapılmıştır. Bugün bahçenin kuzeyinde bulunan 1960’lı yılların sonlarında yapılmış ikinci binada yine Konya lisesinin ek binası olarak eğitim vermektedir. Okulun 10.000 m2 bahçesi mevcut olup, bahçenin kenarları ve bir kısmı ağaçlık ve yeşil alandır. Okulun eski tarihi bina ve yeni bina laboratuarlar ve lojman olarak 5000 m2 lik kapalı alanı mevcuttur.
Bahçenin doğusunda ise spor salonu, Fizik ve Kimya Laboratuarı gibi ek tesisler yer almaktadır. Anıt alanında bulunan Konya Lisesi; batısında Amber Reis Cami (1911) güney batısındaki Ziraat Abidesi (1917) ve Atatürk Anıtı (1926) güneyindeki Ferit Paşa Çeşmesi (1901)ile belirli bir dönemi anlatan tarihi bir doku oluşturmaktadır,